Son birkaç yıldır Türkiye'de yüksek öğretime yapılan yatırımlarla birlikte vakıf ve devlet üniversitelerinin sayısı 150'yi geçmiş durumda. Özellikle yeni açılan vakıf üniversitelerinin modern kampüs yatırımları ve teknolojinin eğitimle entegrasyonu, yüksek öğrenim kurumlarının rekabet kriterlerini yeniden tanımlamasına yol açtı. İşin içine bir de sosyal medya iletişimi girince tercih döneminde aday öğrencilerin en önemli kriterlerinden biri internet araştırması haline geldi diyebiliriz. İspanyol araştırma şirketi CSIC bünyesinde bulunan Webometrics grubu belki de işlerin bu noktaya geleceğini önceden fark etmiş olacak ki 2009'dan bu yana dünya üniversitelerinin web sitelerini analiz ederek altı aylık periyotlarla bir sıralama yayınlıyor.
"Webometrics Ranking of World Universities" adını verdikleri bu altı aylık raporlarda üniversiteler resmi sitelerinin web'deki görünürlükleri, sayfa ve döküman hacimleri ile Google Scholar ve Scimago'daki akademik görünürlükleri doğrultusunda değerlendirilerek hem ülkesel hem de global bazda sıralanıyorlar. Güncel kriterlerin yüzdesel dağılımı web görünürlüğü %50, sayfa sayısı %10, döküman sayısı %10 ve akademik görünürlük %30 şeklinde belirleniyor.
Üniversitelere web sitelerini farklı bir gözden değerlendirme fırsatı sunan bu araştırmanın en güncel raporu Ocak 2012'ye ait. Türkiye'den 159 üniversitenin değerlendirmeye alındığı raporu incelediğimizde aslında alışık olduğumuz en iyi 10 üniversite listelerinden çok farklı bir tabloyla karşılaşıyoruz. Dünya sıralamasında ilk 500'de 4 türk üniversitesi yer alırken, ilk 1000'e baktığımızda bu sayı 17 olarak görülüyor.
