2012 için Dijital Trendler Webinerinden Notlar

Dijital dünyanın önde gelen şirketlerinden eMarketer, IBM'in desteğiyle bu akşam 2012 trendlerinin konuşulduğu bir webiner yayınladı. Yaklaşık bir saat süren etkinlik boyunca Noah Elkin, David Hallerman ve Debra Aho Williamson 2012'de dijital dünyanın seyri ile ilgili beklenti ve öngörülerini paylaştılar. Bu üç uzmanın öne çıkardığı ana başlıkları sizlere özetlemeye çalışacağım.



İlk konuşmacı olan Noah Elkin ilk olarak bulut tekolojisinin üzerinde durdu. Özellikle internette en çok vakit harcanan aktivitelerden olan müzik dinleme, indirme ve paylaşma etkinliklerinin bulut teknolojisiyle birlikte çok daha kolay, hızlı ve dolayısıyla yaygın hale geleceğini savundu. Konuşmasının devamında mobil üzerine yoğunlaşan Elkin aşağıdaki noktaları 2012 mobil trendleri olarak tanımladı:

  • Lokasyon bazlı servisler
  • Fırsat avcılığı (özellikle mobil cihazlar tarafından takip edilecek anlık sunulan fırsatlar)
  • Lokasyon, mobil ve sosyal ağların entegrasyonuyla oluşturualacak reklam stratejileri
  • Cep telefonuyla ödeme olanağı sağlayan mobil cüzdan teknolojisi
2012'de doğru adımlar atmak için mevcut durumu iyi analiz etmemiz gerektiğine değinen Elkin, bugünün dijital dünyasını yukarıdaki görselle özetledi.

David Hallerman ise konuşmasını daha çok 2012 pazarlama trendleri üzerine kurguladı. Markaların iletişimini kesinlikle kullanıcıyı da dahil edecek şekilde planlaması gerektiğini söyleyen Hallerman, kullanıcıyı yönlendirmek yerine kulanıcıyla bir bağ kurmaya çalışmanın önemini vurguladı ve örnek olarak aşağıdaki yöntemleri paylaştı:
  •  Markalar tarafından oluşturulan ve kullanıcıyı paylaşmaya hatta değişik versiyonlarını yeniden çekmeye motive eden videolar
  • Kullanıcıların yoğun olarak etkileşime girdiği interaktif oyunlar
  • Kullanıcının hayartını kolaylaştıran mobil uygulamalar
  • Ödüllü dijital yarışmalar
Hellarman'ın sunumundan: "Reklam dündür. İçerik gelecek."

Hallerman'a göre internette izlenen video reklamları 2012'de erişim açısından TV'yi tamamlayan bir mecra olmaya devam ederken, display reklam dediğimiz görsel reklamların planlamaları konusunda mevcut olan yayıncı networkleri, banner değişimi gibi modellerin dışında aşağıdaki noktalar öne çıkacak:
  • Gerçek zamanlı fiyatlandırma (Real Time Bidding): Reklam alanının yayınlanacağı andaki ziyaretçi profili değerlendirilerek uygun reklamverenler arasından en iyi teklifi verenin reklamının yayınlandığı reklam sistemi. Google'ın görüntülü reklam ağı için kullandığı sistemin genele uyarlanması diyebiliriz.
  • Talep Bazlı Platformlar (Demand Side Platforms): Gerçek zamanlı fiyatlandırmaya çok benzeyen bu sistemde fiyat teklifimizi bu kez reklam alanına değil hedef kitle profilimize veriyoruz. Bu metodla teklif yaptığımız hedef kitle profiline uyan bir kullanıcı sisteme dahil olan herhangi bir siteye girdiğinde en yüksek teklife sahip reklamverenin mesajını görüntülüyor olacak.
  • Özelleştirilmiş Reklam Ağları (Privat Ad Networks/Exchanges): Belirli bir kullanıcı kitlesine ve dolayısıyla trafiğe ulaşmış yayıncıların üçüncü parti mecraları aradan çıkartarak kendi ağlarını kendileri pazarladıkları model.

David Hallerman son olarak bilgilerin gizliliğinin üzerinde önümüzdeki yıl da çok durulacağını söylerken bazu anket sonuçlarına değindi. Yapılan araştırmalara göre kullanıcılar hem uygun reklamları göstermek için bilgilerinin kullanıldığını bilmekten hem de kendilerine uygun olmayan reklamları görmekten rahatsızlar. Başka bir deyişle hem ilgilerini çekecek reklamları görmek hem de datalarını paylaşmak istemiyorlar. Bilgilerinin ne kadarının görünür olduğuna, ne kadarının kullanılabileceğine karar verebiliyor olmak ve paylaştıkları bilgilierin üçüncü parti şirket yada uygulamarla paylaşılmaması kullanıcılar için en önemli unsurlar. Son olarak bilgilerin güvenliğinin en çok kullanıcılarının kendisinin, en az da devletin sorumluluğunda olduğunu düşünüyorlar.
Kullanıcılar web sitelerinin hayatta kalması için reklamlara ihtiyacı olduğunu kabul ediyor

Son konuşmacı olan Debra A. Williamson sosyal medya dünyası ile ilgili 2012 beklentilerini aktardı. Önümüzdeki sene sosyal medya kullanımının ABD'de internete erişimi olan nüfusun %66'sına ulaşmasını beklediklerini söylerken çok heyecanlıydı. Türkiye'de bu oranın %90'a yakın belki de üstünde olduğunu düşündüğümüzde sosyal ağların bizim için ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor aslında. Sosyal ağ reklam harcamalarındaki yükselmenin devam edeceğini ancak artış hızının artık yavaşlayacağını söyleyen Williamson 2012'de Facebook ile ilgili trendleri aşağıdaki gibi listeledi. Williamson'a göre:
  • Gizlilik: Facebook'un son yaptığı yeniliklerin bilgilerin gizliliği ile ilgili yaşadığı problemleri henüz sonlandırmadı, 2012'de de bu konunun gündemde olacak.
  • Reklamlar: Reklam gelirlerindeki artışı sürdürmek için 2012 içerisinde yeni reklam modelleri ortaya çıkabilir.
  • Mobil: Facebook mobil platformlarına 2012'de daha çok önem vermeli ve artık mobil reklam sistemini kurmaya başlamalı.
2012 için önemli olacağını düşündüğü sosyal medyanın ölçümlenmesi konusuna değinen Williamson, pazarlama departmanlarının başındaki yöneticilerin artık başarıyı fan yada takipçi sayısına göre belirlemek yerine, düzenledikleri sosyal medya kampanyaları yada oluşturdukları fan sayfaları üzerinden ulaşmak istedikleri hedefleri net olarak ortaya koyup, bu hedeflerle bağlantılı detaylı analizler yapmaları ve çıkarımlarda bulunmaları gerektiğini söyledi.

Williamson Google Plus'ın durumuna farklı bir bakış açısı getirerek ilk 100 içerisinden 93 markanın Facebook'ta fan sayfası varken, G+ için bu rakamın 61 olduğunu ve yeni açılan bir sosyal ağ için bu oranı başarılı bulduğunu söyledi. 2012 öngörüsü ise Google arama sonuçlarına yaptığı pozitif etki, marka sayfalarının kullanımının artması ve yeni reklam modellerinin geliştirilmeis ile Plus'ın adından söz ettireceği yönünde.

Facebook en iyilerin gözüne girmeyi başarmış durumda.

Özetle 2012'nin yükselen trendleri beklediğimiz üzere mobil ve sosyal mecralar olacak. Hellerman'ın öne çıkardığı yeni reklam modellerinin ise Türkiye için değerlendirdiğimizde 2012'de karşımıza çıkması zor gözüküyor. Son ve en önemli nokta da markaların adından söz ettirmek istiyorsa, kullanıcıyı işin içine çekmesi gerektiği.

İlgilenenler webinar ses kaydına ve sunumuna buradan ulaşabilirsiniz.