Türkiye'nin en büyük zincir işletmelerinden Simit Sarayı'nın kurucusu Haluk Okutur geçtiğimiz günlerde Özyeğin Üniversitesi'nde girişimcilerle bir araya geldi. Simit Sarayı'nın kuruluş hikayesinden, kaşarlı simitin keşfine, yeni zincir işletme girişimleri Doqa Cafe'den, franchise sisteminin zorluklarına kadar birçok konuda tecrübelerini paylaşan Haluk Okutur, girişimci adayları için önemli tavsiyelerde de bulundu.
Simit Sarayı'nın Hikayesi
Aslında bu başarılı girişimin hikayesi kuruluştan çok daha eskiye dayanıyor. Halu Okutur mahalle bakkalarının süpermarketler karşısında ayakta kalabilmesi için bir rehber kitap hazırlayıp satmaya karar veriyor ve bunun için birçok işe girip çıkarak her alanda perakende tecrübesi ve bilgi birikimi oluşturmayı amaçlıyor. Ancak bu süreç tahmin ettiğinden uzun sürünce hem mahalle bakkalarının %80'i kapanıyor, hem de ortaya tek bir kitapta derlenemeyecek kadar çok bilgi birikimi çıkıyor. Bunun üzerine bu tecrübeleri değerlendirebileceği yeni bir alan arayışına giriyor ve hem en çok hem de en ucuza satılan ürünlerin bir listesini çıkarıyor. İlk sırada ekmek çıkıyor ama kar marjı ve farklılaşma olanağı olarak bir fırsat yaratmadığı için ikinci sıradaki ürüne odaklanmaya karar veriyor: Simit.
Haluk Okutur hedefe odaklanıyor ve pazarın en büyük olduğu şehir olan İstanbul'a gelerek doğru lokasyon ve yatırım için arayışlara başlıyor. 10 yıl içerisinde yüzlerce noktada binlerce çalışan ve milyonlarca dolar kar öngörüleriyle dolu mali projeksiyonları görüştüğü ortak adayları tarafından gerçekçi bulunmasa da (ki bu öngörüler ilk mağaza açıldıktan sonra 6 yıl içerisinde gerçekleşecek) sonunda eski bir arkadaşını, Boğaziçin Üniversite'nin hemen karşısındaki Durak Copy'nin işletmecisini, yan tarafta rakip bir kırtasiye açılmasın diye kirasını ödeyip boş tuttukları dükkanda bu işi yapmak için ikna ediyor ve onun diğer ortağı Mehmet Tarakçı ile birlikte üç ortak 10.000 $'lık bir sermaye ile işe koyuluyorlar.
Fikir sahibi ve bu işe en çok inanan ortak olarak Haluk Okutur işin başına geçiyor ve hayal ettiği ile birebir olmasa da bütçe el verdiği ölçüde ilk mağaza için hazırlıkları tamamlıyor ve ilk Simit Sarayı Boğaziçi Üniversitesi'nin hemen karşısında açılıyor. Her gün kazanılan para ile ertesi sabah bir sonraki gün için gerekli malzemeyi alarak işletilen ilk bir ayın sonunda 15.000 $ kar elde eden Simit Sarayı aslında başarının ilk sinyalleri bu şekilde vermiş oluyor.
İkinci mağaza birkaç ay sonra yine iyi bir lokasyon olan Mecidiyeköy'de açılıyor ve Simit Sarayı nihai hedefi olan dünyanın en çok mağazaya sahip zincir işletmesi olmak (şu anda 33.000'in üzerinde mağaza ile McDonalds bu ünvanı elinde bulunduruyor) için ilk adımı atmış oluyor. ilk yılını 3, ikinci yılını 24 lokasyon ile tamamlayan Simit Sarayı'nın şu anda yurt içi ve yurt dışında 250'nin üzerinde mağazası ve 5.000'in üzerinde çalışanı bulunuyor.
Şu anda faaliyet gösteren noktaların %70'inin franchise olduğunu belirten Haluk Okutur, franchise sisteminin hızlı büyüme adına büyük katkı sağladığını ama markanızı hiç tanımadığınız bir işletmeciye teslim etmedin büyük riskler barındırdığını belirterek, iyi planlanması gerektiğinin özellikle altını çizerken ayda 600 franchise başvurusu aldıklarını sadece 10 - 15 kadarını kabul ettiklerini ve özellikle yurt dışında yeni bir pazara giriş yaparken ilk izlenimin en iyi şekilde bırakıldığından emin olmak için mutlaka ilk mağazayı kendilerinin açtığını belirtti.
Sırada Starbucks Var
Haluk Okutur Simit Sarayı'nın dışında kahve odaklı yeni zincir işletme girişimleri Doqa Cafe mağazaları hakkında da önemli bilgiler paylaştı. İlk kahve mağazasının 1475 yılında İstanbul'da açıldığını ama diğer birçok şeyde olduğu gibi kahvenin de bizden çok yabancı ülkeler tarafından sahiplenildiğini belirterek, yeni bir konsept ve hizmet anlayışı ile bu pazara giriş yaptıklarını ve Simit Sarayı - McDonald's örneğinde olduğu gibi burada da hedef olarak Starbucks'tan daha fazla mağazaya sahip olmayı berlirlediklerini vurgulayan Haluk Okutur, ilk mağazanın Taksim'de açıldığını ve Levent ve Bağdat Caddesi için de hazırlıkların sürdüğünü iletti. Doqa için ilk yıl hedefi yurt içinde 10, yurt dışında 10 mağazaya sahip olmak.
Girişimcilere Tavsiyeler Tecrübe ve bilgi birikimlerini samimi bir dille paylaşan Haluk Okutur girişimciler için özellikle aşağıdaki noktaların önemine dikkat çekti:
Simit Sarayı Web Sitesi
Doqa Web Sitesi
Simit Sarayı'nın Hikayesi
Aslında bu başarılı girişimin hikayesi kuruluştan çok daha eskiye dayanıyor. Halu Okutur mahalle bakkalarının süpermarketler karşısında ayakta kalabilmesi için bir rehber kitap hazırlayıp satmaya karar veriyor ve bunun için birçok işe girip çıkarak her alanda perakende tecrübesi ve bilgi birikimi oluşturmayı amaçlıyor. Ancak bu süreç tahmin ettiğinden uzun sürünce hem mahalle bakkalarının %80'i kapanıyor, hem de ortaya tek bir kitapta derlenemeyecek kadar çok bilgi birikimi çıkıyor. Bunun üzerine bu tecrübeleri değerlendirebileceği yeni bir alan arayışına giriyor ve hem en çok hem de en ucuza satılan ürünlerin bir listesini çıkarıyor. İlk sırada ekmek çıkıyor ama kar marjı ve farklılaşma olanağı olarak bir fırsat yaratmadığı için ikinci sıradaki ürüne odaklanmaya karar veriyor: Simit.
Haluk Okutur hedefe odaklanıyor ve pazarın en büyük olduğu şehir olan İstanbul'a gelerek doğru lokasyon ve yatırım için arayışlara başlıyor. 10 yıl içerisinde yüzlerce noktada binlerce çalışan ve milyonlarca dolar kar öngörüleriyle dolu mali projeksiyonları görüştüğü ortak adayları tarafından gerçekçi bulunmasa da (ki bu öngörüler ilk mağaza açıldıktan sonra 6 yıl içerisinde gerçekleşecek) sonunda eski bir arkadaşını, Boğaziçin Üniversite'nin hemen karşısındaki Durak Copy'nin işletmecisini, yan tarafta rakip bir kırtasiye açılmasın diye kirasını ödeyip boş tuttukları dükkanda bu işi yapmak için ikna ediyor ve onun diğer ortağı Mehmet Tarakçı ile birlikte üç ortak 10.000 $'lık bir sermaye ile işe koyuluyorlar.
Fikir sahibi ve bu işe en çok inanan ortak olarak Haluk Okutur işin başına geçiyor ve hayal ettiği ile birebir olmasa da bütçe el verdiği ölçüde ilk mağaza için hazırlıkları tamamlıyor ve ilk Simit Sarayı Boğaziçi Üniversitesi'nin hemen karşısında açılıyor. Her gün kazanılan para ile ertesi sabah bir sonraki gün için gerekli malzemeyi alarak işletilen ilk bir ayın sonunda 15.000 $ kar elde eden Simit Sarayı aslında başarının ilk sinyalleri bu şekilde vermiş oluyor.
İkinci mağaza birkaç ay sonra yine iyi bir lokasyon olan Mecidiyeköy'de açılıyor ve Simit Sarayı nihai hedefi olan dünyanın en çok mağazaya sahip zincir işletmesi olmak (şu anda 33.000'in üzerinde mağaza ile McDonalds bu ünvanı elinde bulunduruyor) için ilk adımı atmış oluyor. ilk yılını 3, ikinci yılını 24 lokasyon ile tamamlayan Simit Sarayı'nın şu anda yurt içi ve yurt dışında 250'nin üzerinde mağazası ve 5.000'in üzerinde çalışanı bulunuyor.
Şu anda faaliyet gösteren noktaların %70'inin franchise olduğunu belirten Haluk Okutur, franchise sisteminin hızlı büyüme adına büyük katkı sağladığını ama markanızı hiç tanımadığınız bir işletmeciye teslim etmedin büyük riskler barındırdığını belirterek, iyi planlanması gerektiğinin özellikle altını çizerken ayda 600 franchise başvurusu aldıklarını sadece 10 - 15 kadarını kabul ettiklerini ve özellikle yurt dışında yeni bir pazara giriş yaparken ilk izlenimin en iyi şekilde bırakıldığından emin olmak için mutlaka ilk mağazayı kendilerinin açtığını belirtti.
Sırada Starbucks Var
Haluk Okutur Simit Sarayı'nın dışında kahve odaklı yeni zincir işletme girişimleri Doqa Cafe mağazaları hakkında da önemli bilgiler paylaştı. İlk kahve mağazasının 1475 yılında İstanbul'da açıldığını ama diğer birçok şeyde olduğu gibi kahvenin de bizden çok yabancı ülkeler tarafından sahiplenildiğini belirterek, yeni bir konsept ve hizmet anlayışı ile bu pazara giriş yaptıklarını ve Simit Sarayı - McDonald's örneğinde olduğu gibi burada da hedef olarak Starbucks'tan daha fazla mağazaya sahip olmayı berlirlediklerini vurgulayan Haluk Okutur, ilk mağazanın Taksim'de açıldığını ve Levent ve Bağdat Caddesi için de hazırlıkların sürdüğünü iletti. Doqa için ilk yıl hedefi yurt içinde 10, yurt dışında 10 mağazaya sahip olmak.
Girişimcilere Tavsiyeler Tecrübe ve bilgi birikimlerini samimi bir dille paylaşan Haluk Okutur girişimciler için özellikle aşağıdaki noktaların önemine dikkat çekti:
- Eğer bir fikriniz varsa hemen hayata geçirin. Sonrasında anlayışlar, yaklaşımlar hatta pazar değişebilir ve geç kalmış olabilirsiniz.
- Girişimcinin kendinden başka inananı yoktur bu yüzden aklınızda en ufak bir acaba varsa o noktayı çözmeden o işe başlamayın. Sizin inancınız mutlaka tam olmalı.
- Girişimci bardağa her zaman dolu tarafından bakmayı başarabilmeli. Etrafınızı iyi analiz edin ve negatif insanları mutlaka çevrenizden uzaklaştırın.
- Hatalar tekrarlanmadığı ve ders çıkarıldığı sürece çok değerlidir, hatalarınızdan beslenmeyi bilmeniz gerekir.
- Patron şirketlerinin ömürleri çoğu zaman insan ömrüyle sınırlıdır. Bunu engellemek için orta vadede kurumsallaşma, uzun vadede ise halka arz hedeflenmeli.
- Profesyonel hayat bir çok insan için konforlu olabilir ama içerisinde yer alınan o rutin heyecanı öldürüyor. Bu yüzden 10 - 15 yıl profesyonel hayat sürdürdükten sonra bir girişimcinin başarılı olması zor. Bir girişimci ilk günden hedefini zihninde oluşturmalı ve 3 - 5 yıl yer alacağı profesyonel yaşamı bir geçiş dönemi olarak yaşamalı.
- Özellikle perakende girişmlerde üç şey çok önemlidir: iyi lokasyon, iyi dekorasyon ve iyi operasyon.
- Dönüp arkanıza baktığınızda kimseye mahçup olmayın.
- Müşteriyi sürekli dinlemeli, onlardan gelen önerileri değerlendirmeli, test etmeli ve doğru yenilikleri saptayarak hayata geçirmelisiniz.
- Üretim her zaman satıştan çok daha kolaydır. Eğer satışınızı garantileyebilirseniz, o ihtiyaç doğrultusunda üretim operasyonunuzu organize etmeniz çok daha kolay olacaktır.
Simit Sarayı Web Sitesi
Doqa Web Sitesi